Beklemek; buram buram umut kokan bir sözcük.
Neyi beklemez ki? insan yaşamda.
Kendini tanımaya başladığında başlar beklemek.
Büyümeyi, okulun bitmesini, meslek edinmeyi,evlenmeyi,çocuk sahibi olmayı.
Sonra! başlar yine bekleme.
Kırkı çıksa, emeklese, yürüse, konuşsa, okula gitse, okulu bitse, askere gitse.
Olmadı yine bekler, bu sefer askerden dönse. Evlense, çocuğu olsa.
Ayın onbeşinde başlar bekleme maaş gününü. Öğlen olur, mesai bitimini. Takvimleri inceler, tatil günlerini bekler.
Kış olur, yazı. Yaz olur tatili. Sonbahar geldi, yılbaşını. Ramazan geldi bayramı, doğum günlerini, yıldönümlerini.
Şans oyunları oyna, hayal kur bekle, olmadı yine oyna, yine bekle.
Gidenin dönmesini, yolcunun gelmesini.
Bu liste uzar gider herkesin gönlünce.
Kısır döngü yaratırız yaşamımız boyunca. Yaşamaya hiç vakit ayırmadan. Yaşadığımız güne doymadan.
Karamsarlığımdan değil bunları yazmama sebep. Belki yaşanmışlığımdandır.
Geçmişi bitirip, günü yaşamadan, geleceğin savaşınla uğraşmak gibidir beklemek. Neler kaybolur gün içinde yarını beklerken, hangimiz biliriz, bir düşünsek.
Bugün oynadığımız kelime oyunları bazen çocukluğumu çağrıştırıyor bana. Büyüklerimiz bir kelimeyi bizlere ders verecek hikayelerle anlatırlardı.
Babam! canım babamın hiç unutmadığım bir hikayesi vardır beklemek üzerine;
Yıllardır bekledikleri halde hiç çocukları olmayan bir karı koca oturdukları yer sofrasında, yedikleri sahanda yumurta başında yine çocuk konusunda dertleşirken birden kadının aklına düşmüş. " Bey bir cin çıksa şimdi ne iyi olur "demiş.
Dediği anda bir cin çıkıvermiş ortaya. " Üç dileğiniz var onu yerine getirmeye geldim" demiş. Kadın iki gündür yediği sade sahanda yumurtadan sıkıldığı için aniden, "ah bir sucuk olsada yumurtamıza katsak" demiş. Ve aniden ortaya bir kangal sucuk gelmiş. Şaşıran koca o sinirle " burnuna yapışsın o sucuk" demiş. Hop sucuk burunda. Adamcağız çok istediği çocuğu düşünmüş, birde boynu bükük, burnunda sucukla oturam karısına bakmış ve çaresin "sucuk burundan çıksın" demiş. Cin üç isteği yerine getirdikten sonra ortadan kaybolmuş. Kadın bir kangal sucuğa bir kocasına bakmış ve boynunu iyice bükerek "bekleriz bey, nasıl olsa zamanı geldiğinde bir çocuğumuz olur."
Ben yine de beklemeyi severim, buram buram umut kokan sözcüğü. Ama öğrendiğim gerçeği atlamadan, günü yaşayarak, an'ımı içime sindirerek. Nasılsa beklenen zamanı gelince olacaktır.