
Tuttuğum ilk oruç arife gününe rastlar. Yaz başıydı sanırım, çünkü okul açıkken başlamış olan ramazan karne aldığımızdan sonra da devam etmişti. 1.sınıfdan 2. sınıfa geçmiştim o yıl...
Yaşıtım kuzenimle birlikte, bahçedeki asma altında oynarken karar vermiştik oruç tutmaya, . "Artık çocuk orucu değil büyük orucu tutmak istiyoruz" diyecektik büyüklerimize...
Çocuk orucunu çok tutmuştuk, öğlene kadar!!!
Hem büyük halam ne demişti? Küçük halam ve annemle konuşurken " Onun bayramı mı olurmuş? oruç tutmuyor ki, ne bayramı yapacakmış."
Demek ki, bayram oruç tutanlar içindi ve bizde oruç tutacaktık, büyük orucu...
Asla unutamadığım bir gündür. Çok acıkmış, belli etmemeye çalışmış ve iftara kadar açlık hissetmediğimizi devamlı tekrarlayıp durmuştuk, kendimizi terbiye ediyorduk herhalde...
En temiz mendillerimizi cebimize koyup iftarda yemek için canımız ne çektiyse saklamıştık içine. Şeker, asmadan kopardığımız koruk üzüm, küçük kuzenimin karşımızda yediği ceviz ve can eriği.
Büyük orucu zordu ama bayramı hak etmek için dayanmalıydık...
Bizim zamanımızda bayram demek; Yeni giysiler giymek, yeni ayakkabı, "Ali Muhittin Hacıbekir" şeker kutusunun açılması, büyüklerimizden alacağımız bir kenarında renkli işi olan kenarları parispuanlı opel bezinden narin mendiller, koncları dantelli çorap ve en güzeli Aziz amcaların yakınında kurulan lunaparktaki kayık salıncaklar demekti...
Daha sonraları bayramlar bana hep acı geldi, hiç sevmemeye başlamıştım bayramları...
Çocuklarımla bayramlar geri geldi. Çocukluğumun bayramlarını çocuklarıma yaşatmaya çalıştım.Yeni giysiler,yeni ayakkabılar, süslü mendil ve Ali Muhittin Hacı Bekir şekerlemeleri ile...
Şimdi bayram, arife gününden zevkle yaptığım özel bayram yemekleri ile, evimize doluşacak çocuklarımızla, torunlarımızı karşılamak...
HEPİNİZİN BAYRAMINI EN İÇTEN SEVGİLERİMLE KUTLAR, SEVDİKLERİNİZLE SAĞLIKLI, MUTLU, UMUTLU, SEVGİ DOLU NİCE GÜZEL VE ŞEKER TADINDA BAYRAMLAR DİLERİM...
Sevgilerimle...
Yaşıtım kuzenimle birlikte, bahçedeki asma altında oynarken karar vermiştik oruç tutmaya, . "Artık çocuk orucu değil büyük orucu tutmak istiyoruz" diyecektik büyüklerimize...
Çocuk orucunu çok tutmuştuk, öğlene kadar!!!
Hem büyük halam ne demişti? Küçük halam ve annemle konuşurken " Onun bayramı mı olurmuş? oruç tutmuyor ki, ne bayramı yapacakmış."
Demek ki, bayram oruç tutanlar içindi ve bizde oruç tutacaktık, büyük orucu...
Asla unutamadığım bir gündür. Çok acıkmış, belli etmemeye çalışmış ve iftara kadar açlık hissetmediğimizi devamlı tekrarlayıp durmuştuk, kendimizi terbiye ediyorduk herhalde...
En temiz mendillerimizi cebimize koyup iftarda yemek için canımız ne çektiyse saklamıştık içine. Şeker, asmadan kopardığımız koruk üzüm, küçük kuzenimin karşımızda yediği ceviz ve can eriği.
Büyük orucu zordu ama bayramı hak etmek için dayanmalıydık...
Bizim zamanımızda bayram demek; Yeni giysiler giymek, yeni ayakkabı, "Ali Muhittin Hacıbekir" şeker kutusunun açılması, büyüklerimizden alacağımız bir kenarında renkli işi olan kenarları parispuanlı opel bezinden narin mendiller, koncları dantelli çorap ve en güzeli Aziz amcaların yakınında kurulan lunaparktaki kayık salıncaklar demekti...
Daha sonraları bayramlar bana hep acı geldi, hiç sevmemeye başlamıştım bayramları...
Çocuklarımla bayramlar geri geldi. Çocukluğumun bayramlarını çocuklarıma yaşatmaya çalıştım.Yeni giysiler,yeni ayakkabılar, süslü mendil ve Ali Muhittin Hacı Bekir şekerlemeleri ile...
Şimdi bayram, arife gününden zevkle yaptığım özel bayram yemekleri ile, evimize doluşacak çocuklarımızla, torunlarımızı karşılamak...
HEPİNİZİN BAYRAMINI EN İÇTEN SEVGİLERİMLE KUTLAR, SEVDİKLERİNİZLE SAĞLIKLI, MUTLU, UMUTLU, SEVGİ DOLU NİCE GÜZEL VE ŞEKER TADINDA BAYRAMLAR DİLERİM...
Sevgilerimle...