Bir yılı daha geride bırakıyoruz, sandığın kilidini açma vaktidir.
Bazı yıllar vardır sadece yaşanır, gözyaşı da olsa sevinçler-mutluluklar da bulunsa yaşamın parçasıdır yaşananlar. Unutulur mu? muhakkak ki unutulmaz ama bir anıdır aklına düştüğünde "hangi yıldı o yıl" diyebiliriz...
Bazı yıllar vardır yaşamımızın dönemeçlerini yaşarız. Bu yıllar yarınımızı etkileyebilecek, yaptığımız planlarımızı değiştirebilecek, ayı-günü-saati ve hatta dakikalarının asla unutamayacağımız günleri getirir gelirken. Ne olacağını bilmeden dileklerle başlanır her yeni yıl, ya yaşanır biter ya da saklanır. Hangi anne unutabilir? kucağına aldığı sımsıcak sevgi yumağının ilk anını yada kim unutabilir? yaşamının dönüm noktası olan elindeki mikrofondan "evet" diye bağırdığını, nasıl unutulur insan? sevdiğinin son nefesini. İşte bu yıllar saklanılası sandık yılıdır...
2010 yılı benim sandık yılım, benim sandığım da doldu aslında, sıkıştırıyorum artık kıyısına köşesine.
Güzel dileklerle girmiştim 2010 yılına, hemde bir sürü plan programla. Kimisini yakaladım, kimisi kaçtı, yol yorgunu bedenim kovalayamadı.
2010 yılında ilklerim oldu. İlk defa uçağa bindim, aşmıştım nefes alamama, açık havaya çıkamama korkusunu. "Kısa mesafe" diye şartladım kendimi, Aaaa baktım! gidiyorum sorun yok. Yurtdışı gezilerim olabilseydi daha önce aşma durumum mecburen olurdu da yurtiçi için araba daha iyi, istediğin yer mola nefes al doya doya.
İlk defa yanlız tatile çıktım, zorunlu ayrı düştüğümüz çok sevgili can dostuma gittim. Alabildiğine özgür bir tatil yaptık, zamansız-saatsiz-plansız-programsız. İstediğimizde, istediğimiz yerde, istediğimiz gibi.
2010 yılı ne yazık ki acı da getirdi. Kızının evlilik arifesinde erkek kardeşimi kaybettim, savrulan yaşam mutluluğu gölgelesede başlanan işi yarım kalmaz diye yılın son haftası yeğenim, kardeşimin çok sevgili kuşu gelin oldu. Buruk yürek mutluluğa kırık kanatları ile uçtu...
Bu arada sayısız dostlarım oldu, gözle görmediğim yürekle dokunabildiğim. Yılın son haftası güzel dileklerinle süsledikleri birbirinden değerli kartları ile posta kutumdan kucağıma mutluluk dolduran, güzel yazıları ile gönlümü açan, yorumları ile sevgi yollayan...
Evet! 2010 yılı bitiyor ve benim sandığımı açma vaktidir...
2011 yılı tüm dünyamıza barış, kardeşlik, dostluk getirsin. Savaşların, açlığın, yoksulluğun bittiği yıl olsun. Saygı yılı sevgi yılı olsun. Gelecek nesillere bırakacağımız değerlere verilecek önem yılı olsun...
TÜM DOSTLARIMIN VE YOLU BLOGUMDAN GEÇEN TÜM DOSTLARIN YENİ YILINI İÇTENLİKLE KUTLAR SAĞLIKLA, SEVDİKLERİNLE VE GÖNÜLLERİNCE BİR YIL GEÇİRMELERİNİ DİLERİM...
İYİ YILLAR...
Bazı yıllar vardır sadece yaşanır, gözyaşı da olsa sevinçler-mutluluklar da bulunsa yaşamın parçasıdır yaşananlar. Unutulur mu? muhakkak ki unutulmaz ama bir anıdır aklına düştüğünde "hangi yıldı o yıl" diyebiliriz...
Bazı yıllar vardır yaşamımızın dönemeçlerini yaşarız. Bu yıllar yarınımızı etkileyebilecek, yaptığımız planlarımızı değiştirebilecek, ayı-günü-saati ve hatta dakikalarının asla unutamayacağımız günleri getirir gelirken. Ne olacağını bilmeden dileklerle başlanır her yeni yıl, ya yaşanır biter ya da saklanır. Hangi anne unutabilir? kucağına aldığı sımsıcak sevgi yumağının ilk anını yada kim unutabilir? yaşamının dönüm noktası olan elindeki mikrofondan "evet" diye bağırdığını, nasıl unutulur insan? sevdiğinin son nefesini. İşte bu yıllar saklanılası sandık yılıdır...
2010 yılı benim sandık yılım, benim sandığım da doldu aslında, sıkıştırıyorum artık kıyısına köşesine.
Güzel dileklerle girmiştim 2010 yılına, hemde bir sürü plan programla. Kimisini yakaladım, kimisi kaçtı, yol yorgunu bedenim kovalayamadı.
2010 yılında ilklerim oldu. İlk defa uçağa bindim, aşmıştım nefes alamama, açık havaya çıkamama korkusunu. "Kısa mesafe" diye şartladım kendimi, Aaaa baktım! gidiyorum sorun yok. Yurtdışı gezilerim olabilseydi daha önce aşma durumum mecburen olurdu da yurtiçi için araba daha iyi, istediğin yer mola nefes al doya doya.
İlk defa yanlız tatile çıktım, zorunlu ayrı düştüğümüz çok sevgili can dostuma gittim. Alabildiğine özgür bir tatil yaptık, zamansız-saatsiz-plansız-programsız. İstediğimizde, istediğimiz yerde, istediğimiz gibi.
2010 yılı ne yazık ki acı da getirdi. Kızının evlilik arifesinde erkek kardeşimi kaybettim, savrulan yaşam mutluluğu gölgelesede başlanan işi yarım kalmaz diye yılın son haftası yeğenim, kardeşimin çok sevgili kuşu gelin oldu. Buruk yürek mutluluğa kırık kanatları ile uçtu...
Bu arada sayısız dostlarım oldu, gözle görmediğim yürekle dokunabildiğim. Yılın son haftası güzel dileklerinle süsledikleri birbirinden değerli kartları ile posta kutumdan kucağıma mutluluk dolduran, güzel yazıları ile gönlümü açan, yorumları ile sevgi yollayan...
Evet! 2010 yılı bitiyor ve benim sandığımı açma vaktidir...
2011 yılı tüm dünyamıza barış, kardeşlik, dostluk getirsin. Savaşların, açlığın, yoksulluğun bittiği yıl olsun. Saygı yılı sevgi yılı olsun. Gelecek nesillere bırakacağımız değerlere verilecek önem yılı olsun...
TÜM DOSTLARIMIN VE YOLU BLOGUMDAN GEÇEN TÜM DOSTLARIN YENİ YILINI İÇTENLİKLE KUTLAR SAĞLIKLA, SEVDİKLERİNLE VE GÖNÜLLERİNCE BİR YIL GEÇİRMELERİNİ DİLERİM...
İYİ YILLAR...