
Gittikçe buruklaşan bayramlar her yıl daha bir arayış içinde çıkıyor karşıma. Geçmişinden kopamayan çok kişi gibi benimde birkaç yıl öncesine kadar söylediğim ''nerede o eski bayramlar'' söylemi bir yerden sonra çok anlamsız gelmeye başladı.
Ne o yani! şimdi Örtmen Feridanım Teyze bir köşesi işli poplin mendil ve içine konulmuş bir çikolata verse bayram mutluluğunu mu yakalayacağım yada kırmızı rugan ayakkabılarım, içine giydiğim ponponlu beyaz çorabım ile kabarık etekli elbisemle babamın veya annemin elinden tutmuş, seke seke bayram gezmesine gittiğim zamanındaki heyecanımı yaşayacağım.
Yada, boynu bükük bayramların gelmesine kızdığım zamanlarda en küçük kardeşime bayram coşkusu yaşatmak için kızgınlığımı bayram tatlıların içine saklladığım bayram günlerini mi arıyacağım. (Şimdi öyle bir kardeşim bile yok)
Çalıştığım günlerin gecelerinde kızlarıma hevesle dikdiğim bayram giysilerinin, bayram sabahındaki sevinçlerini nasıl toplayabilirim zamanın içinden. Bayramın sonuna gelen hafta sonunun, çocuklarımla daha fazla vakit geçirmek keyfini bulabilirmiyim? ki ''nerede o eski bayramlar'' diyebileyim.
Bayramların hiçbir suçu yok, bayramlar hep aynı eski bayramlar, değişen bizleriz, değişen zaman, değişen yaşam. Bayram mutluluğunu yaşadığın zaman içinde yakalamak belkide bütün mesele. Doya doya yaşamak, bir daha gelmeyeceğini bilerek yaşamak, anılarımıza tat bırakacak şekilde yaşamak.
Benim için şimdi bayramlar, dedelerinin torunlarımıza verdiği harçlıkların onların gülen gözlerindeki ışıdayan sevinci, onlar için kurulan bayram sofraları, onlarla hep birlikte gidilecek geziler, küçücük yüreklerine geleceğe bayram anısı bırakma duygusu, coşkuları, kahkahaları.
TÜM DOSTLARIMIN, BLOGUMA YOLU DÜŞEN YOLCULARIN VE TÜM İSLAM ALEMİNİN ŞEKER BAYRAMINI VE ''NE MUTLU TÜRKÜM'' DİYENLERİN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLAR, MUTLULUĞU BULUNDUKLARI ZAMANIN İÇİNDE EN GÜZEL ANILARLA DOLU DOLU YAŞAMASINI TEMENNİ EDERİM. İYİ BAYRAMLAR
Sevgilerimle...