"Koşmayın! yavaşlayın biraz" derken kendi adıma fazla abarttım sanırım. 2012 yılına blogumu başlatamadım bir türlü. O'mu itiraz etti ben mi? bilemedim.
Baktım ki olacak gibi değil 2012 yılını onbir ay olarak geçirmek zorunda kalacağım "en iyisi ben inadımı kırayım" dedim:)
Niye yazmak istemedim?
Kayda değer birşey olmadığından değil olamadığından.
Ya! yazacaktım dolu dolu çok kötü olacaktı, ya da yazacaktım boş boş o'da gereksiz olacaktı. Bu arada da yazmak isteyip yazamadıklarımı içime sindirmeye çalıştım. Sindi mi?
Tabi ki hayır! ama en azından bu yaşıma kadar yapmadığım, yapamadığım bir şeyi yaptım, bencil olmayı istedim ve oldum.
1900 yüzyılının en güzel zamanında doğup ve yaşadığım için. Tam bir CUMHURİYET çocuğu olarak en verimli yıllarımı süslenmiş tak'larla, fener alaylarınla, resmi geçit törenlerinle, stad gösterilerinle, marşlarla, andımızla...
Geçirebildiğim ve doya doya CUMHURİYET'i yaşadığım için mutlu oldum.
Önümüzde yeni bir nesil var; nasıl yetiştirilmesi isteniyorsa o türlü yetişecek:(
Ama dedim ya! Kendimi düşündüm, bencil oldum ve huzur buldum.
Yazımın başlığına gelecek olursak benim prensesimden bahsediyorum. O gerçek bir prenses, hal-hareket-tavır ve konuşması ile küçücük yaşından daha olgun değer yargıları olan gerçek bir prenses. Geçmiş yaşantısında onun bir prenses olduğuna çok eminim. Sevgi dolu yüreği, dost canlılığı, duygusallığı bir ömür boyu sürecek biliyorum, biliyorum da acımasız yaşamda bu en güzel duygularının altında ezilmemesi için de çok dua ediyorum. Çünkü dış dünyada yaşam evde öğrenmediği kadar rekabetçi ve acımasız.
Bloguma tarih koymamın sebebi de prensesimin piyano konseri. Bugün onun ilk piyano konseri vardı ve başarıyla sonuçlandırdı. İstanbul Ünüversitesi Devlet konservatuarı yarı zamanlı Piyano Bölümüne devam eden Prensesim İstanbulun ilk karlı gününde ilk konseri ile güzel bir hafta sonu yaşattı bize. O ananesinin can prensesi...
Yaşamımın zorlu mücadelesinde attığımız her adımda sağlam zemine bastığımızı bir kere daha anladım...
Baktım ki olacak gibi değil 2012 yılını onbir ay olarak geçirmek zorunda kalacağım "en iyisi ben inadımı kırayım" dedim:)
Niye yazmak istemedim?
Kayda değer birşey olmadığından değil olamadığından.
Ya! yazacaktım dolu dolu çok kötü olacaktı, ya da yazacaktım boş boş o'da gereksiz olacaktı. Bu arada da yazmak isteyip yazamadıklarımı içime sindirmeye çalıştım. Sindi mi?
Tabi ki hayır! ama en azından bu yaşıma kadar yapmadığım, yapamadığım bir şeyi yaptım, bencil olmayı istedim ve oldum.
1900 yüzyılının en güzel zamanında doğup ve yaşadığım için. Tam bir CUMHURİYET çocuğu olarak en verimli yıllarımı süslenmiş tak'larla, fener alaylarınla, resmi geçit törenlerinle, stad gösterilerinle, marşlarla, andımızla...
Geçirebildiğim ve doya doya CUMHURİYET'i yaşadığım için mutlu oldum.
Önümüzde yeni bir nesil var; nasıl yetiştirilmesi isteniyorsa o türlü yetişecek:(
Ama dedim ya! Kendimi düşündüm, bencil oldum ve huzur buldum.
Yazımın başlığına gelecek olursak benim prensesimden bahsediyorum. O gerçek bir prenses, hal-hareket-tavır ve konuşması ile küçücük yaşından daha olgun değer yargıları olan gerçek bir prenses. Geçmiş yaşantısında onun bir prenses olduğuna çok eminim. Sevgi dolu yüreği, dost canlılığı, duygusallığı bir ömür boyu sürecek biliyorum, biliyorum da acımasız yaşamda bu en güzel duygularının altında ezilmemesi için de çok dua ediyorum. Çünkü dış dünyada yaşam evde öğrenmediği kadar rekabetçi ve acımasız.
Bloguma tarih koymamın sebebi de prensesimin piyano konseri. Bugün onun ilk piyano konseri vardı ve başarıyla sonuçlandırdı. İstanbul Ünüversitesi Devlet konservatuarı yarı zamanlı Piyano Bölümüne devam eden Prensesim İstanbulun ilk karlı gününde ilk konseri ile güzel bir hafta sonu yaşattı bize. O ananesinin can prensesi...
Yaşamımın zorlu mücadelesinde attığımız her adımda sağlam zemine bastığımızı bir kere daha anladım...
29 yorum:
Ne güzel. Piyano çalan bir prensesin anneannesi olmak ne güzel.
maaşAllah maaşAllah...milyon kere
dilerim çocuklarımız evde ailesinden öğrendiği, özümsediği bütün güzellikleri, doğruları dış dünyada da görür, bulur
Rabbim tüm çocukları korusun ve iyilerle, doğrularla karşılaştırsın inşaAllah
sevgiyle...
Nur' cum, yazamadığın herşeyi ben okudum satır aralarında. Seni üzen şeyler (ki süratle her gün yenileri ekleniyor)eminim sessiz bir yığını aynı şekilde etkiliyor. 20. asrın çocuğu ve genci olmakla
ne kadar şanslı olduğumuz konusunu şimdi burada ilk defa (seni okuyunca) aynı suçluluğu duyarak ben de idrak ediyorum.
Senin güzel prensesini kutluyorum. Umarım o ve tüm çocuklar çok güzel
günler görürler...
İyi Pazarlar canım...
Mihribancım,
teşekkürler canım, darısı başına en tatlı sevginin:)
Aynurcum,
teşekkür ederim canım, inşallah dış dünyadan değilde yavrularımız iç dünyadan dış dünyaya götürebilsin tüm güzellikleri.
Asumancım,
canımsın benim, çok iyi anladığına eminim. Suçluluk!! evet canım suçluluk duygusuyla bir "OH" çektim.
Prensesim ve büyün çocuklar için dileklerin de dileklerimdir.
Sevgiler...
Merhaba Yaşamın Kıyısında,
Tüm yoksulluklara rağmen güzel günler yaşadık.İnşallah gelecek kuşaklar, her şeye rağmen çok daha güzel günler yaşar.
Bu arada prensesi tebrik ederken güzel özelliklerinin artarak devam etmesini dilerim.
Ne mutlu size ki cumhuriyetimizin en güzel yillarini, umut dolu, kivanc dolu yillarini henüz herkesin ayni kalple paylastigi zamanlarda yasadiniz, kutladiniz. Bundan sonraki zamanlar icin, cocuklarimiz endise icindeyim.
masallah o güzel prensese, hep bir cumhuriyet kizi olarak daha nice güzel basarilar diliyorum ona.
Ayy gerçekten de bir prenses Allah bağışlasın Nur'cum. Başarıları devam eder umarım.
Yazamadıklarını ben de okudum içim parçalanarak. Korkarım bu günleri de arayacağız ve artık hiç yazamaz olacağız.
Sevgiler sana ve güzel ailene
Sen neyse ben neyse ,yani bizim kuşaklar neyse bir yere kadar, ama en çok kendi oğlumdan daha ufak olan nesile üzülüyorum. Hiç bazı şeyleri tatmalarına ve örenmelerine, o kitlesel adanmayı, sevgiyi yaşamalarına olanak tanımayacak bu gidişat. Eşimin "hava da soğuk, benim işim vardı,ya kim yürüyecek şimdi onca yolu hem fener alayı mı kaldı ki" vs tarzı her tür söylenmelerini duymazlıktan gelip her 29 Ekim her 19 Mayıs her 23 Nisanda bir başka etkinlik bulup katılıyorum oğlumla. Yaşatmaya yaşatmaya unutturmak bence hedeflenilen, ama buna izin vermeyecek insanlar bence çoğunlukta.
Prensesini ayrıca kutlarım Nurcum.
Anneannesi gibi çağdaş Türk kadını olacağından şüphe etmediğim prensesimizin bahtı, şansı açık olmasını dilerim. Daha nice uzun paylaşımlarda aydınlık günler hep onlardan yana olsun.
Saygı ve dostlukla...
Merhabalar,
Öncelikle prensesi kutluyor her yaşında,sanatla iç içe olacağı güzel bir ömür diliyorum.
Her ne kadar bencillik yaptım dediyseniz de ben içinizdeki o kaygının gittiğine inanmam:)
Çünkü biz Cumhuriyetin tanımını yapabilen tadını bilen insanlar,avucumuzun içinden kayıp giden bu değerlere kaygısız kalamayızki.Cumhuriyetin aydınlık yüzünü yeniden göstereceği günlere inancımla,sevgiler:)
Nasıl duydulandığını tahmin ediyorum; ben bile okurken çok etkilendim Prenses'ten. Öpüyorum annenanne torun ikinizi de kocaman:)))
Allah bağışlasın Prensesini,tüm torunlarını ve çocuklarımızı Nur ablam.Yolları,bahtı her zaman açık olsun.çoook tatlı maşallahhh:))
Sayın Sabahattin Bey,
bizler yoksullukla bu ülkede çokşey başardık ve bu kalelerin tek tek yıkılması beni çok üzüyor.
İnşallah dediğiniz gibi gelecek kuşaklarda herşeye rağmen güzel günler görürler. Dilekleriniz için çok teşekkür ederim.
Sevgili Melange,
evet canım çok güzel zamanda ve çok güzel yaşadık. Ama endişe etmeyelim yine de inşallah yeni nesilde dipsiz bir kuyu olan Cumhuriyet'ten pay alacaklardır.
Çınar'ım,
okudun dimi canım beni çok iyi anladığını biliyorum.
Gerçekten prenses dimi:))
Sis'cim,
oğlun da torunlarım da Cumhuriyeti tanıyacaklar biz bunu istiyoruz ama istemeyenlerin çocukları için elimizden bir şey gelirmi bilmem. Ama çyle hava soğuk, şimdi vakti değil falan demeden çalışmamız gerek. bizim milli bayramlarımızı iptal edemezler, öyleyse biz kutlayacağız marşsa marş bayraksa bayrakla yolumuzdan dönmek bize yakışmaz.
Sevgili Mehmet kardeş,
öncelikle prensesim adına çok teşekkür ederim. Dileğiniz dileğimdir ve tüm çocuklar için aydınlık yarınlar.
Balkahvem,
nasıl gitsin canım, gidebilirmi içimdeki o kaygı. Elimizden kayıp gitmesi ve birşey yapamamak beni çok üzen. Ama dedim gerçekten "ne yapayım ben doya doya yaşadım" dedim.
Prensesim adına da teşekkür ederim.
Özlemcim,
canım benim, çok teşekkür ederim. Çok duygulandım gerçekten.İnan ki torun sevgisi falan da amma o çok başka, belki ilk olması belkide kendimi bulmamdandır.
Sanemcim,
Çok teşekkür ederim canım tüm çocukların yolları bahtları açık olsun. Prensesim çok tatlıdır:))
Yürekten sevgilerimle...
ne kadar güzel, umarım bahtıda güzelliği gibi güzel olur. Şansı hep yanında olur.
Böyle güzlelikleri gördükçe çocuklarım aklıma geliyor, büyüsünler istiyorum: )
korkmayın nur ablam. bu içi ayrı, dışı ayrı güzel prenses, karşısına çıkan her zorlukla başa çıkacaktır.
maşallah. hep böyle güzel günlerini görün inşallah.
mahsustan anne:)
Teşekkür ederim canım,
Hiç merak etme büyürler hemde hiç tahmin edemeyeceğin kadar çabuk.
benimkiler öyle büyüdüler ki peşinden koşup yakalayamadığım için onların çocuklarınla avunuyorum.
İncegülüm,
korkmayayım di mi canım, hep düşüncem onlar ve onların nesili için. Teşekkür ederim gülüm.
Sevgilerimle...
Maşallah prensese...
Dilerim o güzel yüzü hep güler, güzel günler görür...
Bizim üzüldüğümüz şeyler üzmez onları...
ah ne kadar güzel.. piyano çalabilmeyi ne çok isterdim.. maşallah prensesinize. çevresinde sizin gibi aydınlık insanlar oldukça kötü yetişeceğine inanmıyorum. siz de inanmayın. sevgiler sevgili Nur Hanımcım :)
Ne mutlu size..
Coşkuyla yazdığınız bu güzel yazıdan sonra bambaşka duygular yaşdım..Ne mutlu size..
Prensesi gördükten sonra, o konser anında gözümün önüne geldi resmen..
Başarıları daim, yolu hep açık olsun..
Tebrik ediyorum..
Sevgilerimle...
Hello, YAŞAMIN KIYISINDA.
Your work is embraced in your gentleness.
Thank you for the warmth of your heart.
The prayer for all peace.
Have a good weekend. From Japan ruma ❃
prensesi ahmetle kutluyoruz.
birde madalyonun ters yüzü var,aşağıda verdiğimiz yazının sanal
alem de ve face de çoğaltılmasını
istiyoruz. saygıyla. tolga
*****
Van Devlet Hastanesi'nde hemşire olan bir arkadaşın verdiği habere göre, Van'da çadırda tecavüz olayları çok sıklıkla karşılaşılan bir durum olmuş son zamanlarda!
Öyle ki, bir anne ve iki kız kardeşe tecavüz edilmiş ve haftada 5 tecavüz 'vaka'sı gerçekleşiyormuş!
Tecavüze uğrayan üç kadın intihar etmiş!
Gazete-medyada hiç rastalamadığımız haberleri araştırmak, deprem bölgesine gidip olayların peşine düşecek, bunu internet basınına özellikle duyuracak gazeteci/duyarlı arkadaşların yardımını rica ediyoruz.
(Bu konuda biz yapabileceklerinizi yorum bırakabilirsiniz)
Banu'cum,
çok teşekkür ederim canım, inşallah:(
Çınar'cım,
tekrardan hoşgeldin, seni görmek çok güzel, teşekkür ederim desteğin için.
Nilgün'cüm,
teşekkürler:)
Sevgili Zeugma,
güzel yorumun ve güzel duyguların için teşekkür ederim canım.
Hello Ruma,
Thank you for the comment, we are all too pray for peace
Sevgili Tolga ve Ahmet,
teşekkür ederim,
Facebook'da paylaştım ve inanın ki çok üzüldüm, nasıl??? bile diyemiyorum. Artık bu insanlık dışı olaylar ne kadar çoğaldı:(((
Sevgilerimle...
Ne mutlu ne kadar gurur verici,insanın burnunu direği sızlıyo gerçekten,dilerim konserlerini izlemek kısmet olur:)
Rica etsem bana bir mail atabilir misiniz..? Bir şey danışmak istiyorum :)
asortikkrep1@gmail.com
Fotografin uzerine tiklayip buyuterekde baktim. Evet evet masallah o gerçekden bir prenses, o hava uzerine yansimis. Allahim bahtinida guzel etsin. sevgileirmle.
Sevgili Nur ;kutluyorum prensesi ve sizi nice başarılara sağlık ve mutlulukla.Bağışla lütfen bir hayli geç yazabildiğimden...Selam ve sevgiler size...
Maşallah küçük prensese dilerim istediği gibi yaşayacağı bir hayatı olur.
Ne mutlu size Cumhuriyeti doya doya yaşamak... Bugün ne mümkün ... Kızlarıma o sevinci yaşatamamak en güzel günümüzü kutlayamamak çok acı çoookk...
Nur sen nerelerdesin merak ettim.
Umarım sağlıkla ilgili birşey yoktur.
Bana bir ses ver. Ayrıca bende bir mimin var.
Nurcum, bizler iyi ki o yıllarda yaşamışız, üstümüzden yağmurlar aktık, tepemizde güneş parladı, üşüdük , ıslandık ama kutlanması gereken günleri de canı gönülden kutladık. Bayramların ertelenmesi bile söz konusu değildi. Bunlar elelrinden gelse bizim gibileri topatan kaldıracaklar.
Prensesine başarılarının devamını diliyorum. Sen hiç merak etme O' sizden aldığı genlerle gerektiği yerde gereken direnişi gösterecektir. RTE gibi gerekli gereksiz her şeye karşı bir cevabı olmaması gerektiğini bu yaşta da biliyordur.
Öptüm çok
Yorum Gönder