Cumartesi, Mayıs 26, 2012

BİR MİM BİN KİTAP


1-Ne sıklıkta kitap okursunuz?

Çocuk dergileri ve çizgi roman tabir edilen kitapların ardından 10 yaşlarımda okuduğum
Çalıkuşu kitabınla başladım okumaya. O gün bugün okuyorum işte.

Bazen beni sarmayan bir kitap olursa sürünür elimde, eğer kitabın içine düşmüşsem uykularımı feda ederim. "Ne sıklıkta"ki tabir edilirse heran elimi uzatınca muhakkak okuduğum  bir kitap vardır elimin altında. Daha sıklığını düşünürsek Can'ıma okuduğum yeni çocuk kitapları ile yaş sınırını da yok ediyorum:)

 

2- En sevdiğiniz yazar/lar?

Çok ayırt edemeyeceğim, galiba tüm yazarları seviyorum, çünkü onların hepsi çok değerli.
Belki bende bıraktığı izlerden çok çok sevdiklerim oluyor diyelim.
Emile Zola, Maksim Gorki, Virginia Woolf, Dostoyevski, Jon Steınbec, Dan Brown gibi yazarların çok kitaplarını okudum. Kitap enflasyonu olmasa döner döner bunları yine de okurum.

Türk edebiyatında ise sonu gelmez en sevdiklerim olur.
Yaşıma denk gelen ilk okuduğum kitaplarlarla dönem dönem sevdiklerim yer değiştirdi.
Önceleri Kerime Nadir, Muazzez Tahsin Berkand, Reşat Nuri Güntekin ile hayal dünyasından gerçeğe Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Fakir Baykurt, Orhan Kemal, Vedat Türkali,Yaşar Kemal'le dönüş yaşadım.

Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Canan Tan, Nermin Bezmen Zülfi Livaneli sırasını bekledi.
Galiba sevdiklerim değil de sevmediklerimi yazarsam daha doğru olur, çok sevdiğim ama şu an aklıma gelmeyenlere ayıp olmasın sonra.
Orhan Pamuk ve Elif Şafak'ın bazı kitaplarını okudum ama hiç ısınamadığım ikilidir diyebilirim.


3- En beğendiğin kitap/lar ?

En Beğendiğim kitapları da yaş sırasına göre ayarlarsak sonu gelmez bir mim olur.
Ama bende iz bırakan kitaplar vardır.

Örneğin;
Emile Zola-Meyhane
Maksim Gorki-Ana
Turgut Özakman-Cumhuriyet serisi
Suna Kıraç-Ömrümden uzun ideallerim var
Khaled Hosseini-uçurtma Avcısı,Bin Muhteşem Güneş
Chris Cleave-Küçük Arı
diyebilirim.


Evimiz son zamanlarda Silivri kütüphanesine döndüğünden bu yaz okunacak kitaplarla iz bırakanlar ve sevilenler yerlerini alacaklardır.


Sevgili arkadaşım Asuman'ın bana gönderdiği Mim ile kitaplarımızı ve yazarlarımızı bir kez daha andık.Teşekkürler arkadaşım.

Bende bu değerli mim'i kitapların dünyasına dalmak isteyenlere gönderiyorum.
Sevgilerimle...

Perşembe, Mayıs 24, 2012

BAKIŞ AÇISI


"Anne seni o kadar çok seviyorum ki! git git bitmiyor."


Üçüncü yaşını daha doldurmamıştı o zaman Prensesim ve annesine olan sevgisini şaşkın bakışlarımız karşısında böyle anlatmıştı.

Kendince annesine olan sevgisinin sonsuzluğa bakış açısını yakalamıştı...

Yirmili yaş merdivenlerini tırmandığım zamanlarda bir gün kendimle konuşurken (Bunu devamlı yaparım ve hatta sokakta bile farkında olmadan kendimle konuşmaya dalarım, görenler ne diyordur onu bilemem.) yapmak istediklerim mi? Yapabileceklerim mi? diye sormuştum diğer kendime.

Yapmak istediklerim çoktu, ucu açıktı, yani git git bitmiyor:)
"Yapabileceklerim" dedim. Kolaya kaçmak gibi görünse bile daha huzurlu olmak içindi kararım. Ben de kendimce huzura ve yaşama bakış açısını böyle yakalamıştım.

Zaman zaman yapmak istediklerimin ucunu yakalamak istedim ama sadece ucunu yakalamak bir kelebeği okşamak gibi bir şeydi.
Anladım ki! İnsanoğlunun yapmak istedikleri değildi değerli olan, değerli olan yapabileceklerinin yeterli ve dolu dolu olmasıydı. Ve sevgiyle tutunabilmesiydi yaşama ki! O sevgi ne kadar dolabildiyse yüreğine.

İnsanoğlunun dünyaya merhaba dediğinde annesinin kucağına verildiği ilk dakikalarında yüzüne eğilen O yüzün ve o yüzdeki gözlerden yüreğine akan sevgiden ne kadar doldurabildiyse.

Benim sevgiye bakış açımda bu işte!
Sevgi dünyaya gelirken yanımızda getirdiğimiz bir şey değil de, sevgi dolu bir çift göze hapsolan yüreğe doluştur diye düşünürüm.

Yapmak istediklerime dönecek olursak o istekler bende hiç yok olmadılar, bir tarafımda hep takılı kaldılar ama asla yaşamımı etkilemediler ve hayal dünyasına dönüşmediler. Sadece geçen zamanda şekil değiştirdiler, yaşa uygun isteklere dönüştüler, bazen coştular, bazen sessizliğini korudular.
Ve yapabileceklerimin gölgesinde hafif bir esintiyle yüzüme tebessüm bırakıp her zaman yerlerine yerleştiler.


Bu yazı nerden mi çıktı?
"Hadi yapabilirsin" diye iddia eden bir istek karşıma geçmiş beni zorlarken buldum da ona ithafımdır.



Cumartesi, Mayıs 19, 2012

MİNNETTARIZ

ÖZLEMLE
SEVGİYLE
COŞKUYLA

MİNNETLE

VE SONSUZA KADAR
KUTLANMASI DİLEĞİYLE...


BİR DAHA GEL SAMSUN'DAN
SARI SAÇLIM MAVİ GÖZLÜM
NERDESİN NERDE NERDE....

Cumartesi, Mayıs 12, 2012

Pazar, Mayıs 06, 2012

İNSANLIK ADINA





BU GECE TÜM KAYBOLAN GERÇEK DEĞERLERİMİZİN YENİDEN VAROLMASINI DİLE(DİM)RİM...







Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.
Daha büyük evlerde, ama daha küçük ailelerle y...aşıyoruz.
Konforumuz arttı ama zamanımız daraldı.
Diplomamız bol ama sağduyumuz az.
Uzmanlıklar arttı ama sorunlar çoğaldı.
İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı.
Çok para harcıyoruz ama az gülüyoruz.
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun kalkıyoruz.
Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz.
Çok konuşuyor ama az gönül veriyor ve bol yalan söylüyoruz.
Para kazanmayı öğrendik ama yuva kurmayı beceremedik.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komşumuza uğramak için karşı sokağa geçmiyoruz.
Uzaya ulaştık ama kendi iç derinliklerimizden habersiziz.
Havayı temizledik ama ruhları kirlettik.
Atomu parçaladık, önyargımızı yıkamadık.
Çok yazıyor ama az gelişiyoruz.
Daha çok plan yapıyor ama daha az sonuç alıyoruz.
Acele etmeyi öğrendik ama sabırlı olmayı asla.
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı.
Tanıdıklar çoğaldı ama dostlar eksildi.
Çabalar arttı ama mutluluklar azaldı.
Daha mutlu olmak için somurtarak çalışıyoruz.
Varlığımızı arttırdık ama değerlerimizi yitirdik.
Ve
Nihayet: hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık...

Alıntıdır.



Salı, Mayıs 01, 2012

GÜZEL İNSANA

İlk yazılarıma ışık olmuştun dolu dolu yorumlarınla, satırlarından yayılan sevgi doldurmuştu yüreğimi, yerleşmiştin içime DERİN bilgilerinle.
"Blog dostum değil, Can dostumsun" demiştim, seve seve kabul etmiştin. Sonra kelime dotluğumuza seslerimiz eşlik etmişti beş yıl süren zamanda.

"Bekle" demiştim ya sana, "sarılmadan gitmek yok" söz vermiştin  hani! Şimdi sevginle dolu yüreğime acın da girdi be dostum:((

Bir gün bir yerlerde muhakkak buluşacağız, bunu ikimiz de çok istedik çünkü. O zaman sıkı sıkı sarılacağız inanıyorum.
"Ölmek ne ki" demiştin, "orada yaşam başlıyor gerçekte." Gerçek bu kadar acelemiydi canım dostum:((

Ben seni çok sevdim, sevdiğinin kollarında huzurla uyu KOCA YÜREKLİM benim...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...