İşte gidiyorum!
"Gitmek zorundayız" dediklerinde bu kadar kolay ve çabuk olacağını düşünememiştim. Bana sorulsaydı istermiydim acaba? yoksa çaresizlikmiydi suskunluğum. Aslında çocuk bedenim bu gidişi kabullenmeyecek kadar yorgun. Giderken arkamda çocukluğumu bırakıyorum, bir daha dönemeyeceğim dönersem de bulamayacağım çocukluğumu. Gittiğim yer yeni bir hayatın başlangıcı olmalı, bunu hissetmek bile beni rahatlatmıyor. Korkuyorum! Yakınlarım var orada, beni kendim gibi seven, kendim gibi sevdiklerim. Güvende olacağımı biliyorum ama yine de korkuyorum...
Boş odada kalmış son bir eşya, tahta bir masa, kitabımı koymuşum üzerine gitmeye itiraz edercesine. Son kez yüklüğe girdiğimde ayağıma takılan yırtılmış ufak bir kağıt parçasında "yeşillendi şim" yazıyor, yeşillendi şimdi toprağın satırlarından koparılmış düşmüştü, onun itirazı yüklükten bile çıkmamaktı. Sahi! gittiğim yerde merdiven altı varmıydı? yada kaçıp saklanacağım, saklanıp ağlayacağım bir yüklük. Peki ya şu köşedeki sokak lambası, belki bir daha kitap bile okuyamam...
Bir çocuk tutuyor elimi, sıkıyor kuvvetsizce "hadi" diyor hadi! bakıyorum bana çevrilen simsiyah bir çift göze içim yanıyor, simsiyah gözler gözlerimden içime akıp yüreğime dokunuyor. Sıkıyorum elini kuvvetlice, yanımda götürdüklerimiydi değerli olan bıraktıklarım mı? Bıraktıklarım zaten bir daha sahip olamayacaklarım, götürdüğüm sevgilerin yanına rüzgarıyla yerleşenler...
Son bir kez arkama baktığımda durgunluğuma iki damla gözyaşı itirazıydı. Özleyeceğim, doğduğum-büyüdüğüm-kazandığım-kaybettiğim yaşamımın kısacık yıllarına sığmayacak kadar çok yaşadığım bu yerleri, hemde çok özleyeceğim, en çokta komşu Hayriye teyzenin bahçemize sarkan iri mor erik dallarını özleyeceğim...
Boş odada kalmış son bir eşya, tahta bir masa, kitabımı koymuşum üzerine gitmeye itiraz edercesine. Son kez yüklüğe girdiğimde ayağıma takılan yırtılmış ufak bir kağıt parçasında "yeşillendi şim" yazıyor, yeşillendi şimdi toprağın satırlarından koparılmış düşmüştü, onun itirazı yüklükten bile çıkmamaktı. Sahi! gittiğim yerde merdiven altı varmıydı? yada kaçıp saklanacağım, saklanıp ağlayacağım bir yüklük. Peki ya şu köşedeki sokak lambası, belki bir daha kitap bile okuyamam...
Bir çocuk tutuyor elimi, sıkıyor kuvvetsizce "hadi" diyor hadi! bakıyorum bana çevrilen simsiyah bir çift göze içim yanıyor, simsiyah gözler gözlerimden içime akıp yüreğime dokunuyor. Sıkıyorum elini kuvvetlice, yanımda götürdüklerimiydi değerli olan bıraktıklarım mı? Bıraktıklarım zaten bir daha sahip olamayacaklarım, götürdüğüm sevgilerin yanına rüzgarıyla yerleşenler...
Son bir kez arkama baktığımda durgunluğuma iki damla gözyaşı itirazıydı. Özleyeceğim, doğduğum-büyüdüğüm-kazandığım-kaybettiğim yaşamımın kısacık yıllarına sığmayacak kadar çok yaşadığım bu yerleri, hemde çok özleyeceğim, en çokta komşu Hayriye teyzenin bahçemize sarkan iri mor erik dallarını özleyeceğim...
Öykü Atölyesi
Fotoğrafın dili çalışmasıdır...
14 yorum:
çok çokk güzel bir öykü,eline yüreğine sağlık...
Çok duygulu ve geçmişe özlem dolu....Neden insan hep geçmişi arar, onu özler acaba....
Bana en çok " kısacık yıllara sığmayacak kadar çok" yaşamışlık betimlemesi dokundu. Aslında o kadar tanıdık ki her kelime, yazının tümü içime işledi.
Yüreğine sağlık Nur' cum.
Sorulmazdı eskiden çocuklara "gitmek istiyormusun?" diye.Toparlanılır göçedilirdi şehirden şehire.Hele baban demiryolcuysa gitmekten başka yol yoktu. Yüreğimde ne acılar kalmış söylenmedik, bu yazınla çıktı yüzeye.Ellerine sağlık dostum sevgilerimle.
''Bir çocuk tutuyor elimi, sıkıyor kuvvetsizce "hadi" diyor hadi! bakıyorum bana çevrilen simsiyah bir çift göze içim yanıyor, simsiyah gözler gözlerimden içime akıp yüreğime dokunuyor. Sıkıyorum elini kuvvetlice, yanımda götürdüklerimiydi değerli olan bıraktıklarım mı? Bıraktıklarım zaten bir daha sahip olamayacaklarım, götürdüğüm sevgilerin yanına rüzgarıyla yerleşenler...''
Öylesine güzeldi,yüreğinizin kalemi hiç susmasın,sevgiyle kalın...
Ahh canım arkadaşım o kadar dokunaklı o kadar güzel yazmışsın ki duygularını içim titredi.
Daha yeni arkadaş edinmiş yeni alışmışken o yerden göçüp gitmekle geçtiği için benim de çocukluğum geçmişe gittim; eşyaları toplanmış bir evin köşe bucağında aradım çocukluğumu bir an.
Yüreğine sağlık
Sevgiler
o gözlerde hem bir heyecan hem bir hüzün var. hem bir gitm isteği hem de kalma...
ne güzel görmüşsün o gözlerden görüp de yazmışsın böyle. yüreğine sağlık...
Her gidiş zordur... Her gidişte düşüp kalır bir parçan geride... Çok duyguluydu, yüreğine sağlık Nur Hanım... Selam ve hürmetler.
Giderken arkamızda kalan çocukluğumuz bizi en çok etkileyen ya Nur'cuğum.
Güzel yüreğine sağlık, sevgiyle kal.
Galiba hepimizin hayatında yol hikayeleri var, bir yerimizi sızlatan. Ah o sızılar...
Gözlerinde biraz meraklı ve biraz kıskandırmaya meyilli hınzır bir gülüş de var bu kızın.Beni okurken heyecanlandırdı bu öykü,umudumu yitirmek istemedim,
gittiği yerin ne de olsa bir treni vardı ve bir gün dönebilirdi.
yüreğinize sağlık.
Çok sevgili dostlarım.
Hepinize ayrı yoprum cavaplıyamadığım için özür dilerim. araya giren kısa zaman içinde anlamını yitirdiğini düşündüm.
Güzel ve dost yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
Merhaba,
Küçük öykü yazmak zor. Siz, zoru başardınız. Tebrik ederim.
.....
Merhaba,
14 Şubat Dünya Öykü Gününde DAMLA/ ÖYKÜ ÖZEL SAYISINI çıkarmayı düşünüyoruz. Bu konudaki çağrımız “Bloglardan Seçmeler”de yayınlandı. Özel sayı için öykülerinizi göndermenizi önemle rica ediyoruz.
Not: Sitemizi ziyaret edenlerin sayısı sınırlıdır. Biz de birçok siteye ulaşamıyoruz. Onun için de yardımlarınızı bekliyoruz. Bu etkinliğe katılmaları için bloglarda yazanları teşvik ederseniz memnun olurum.
İyi günler dileğiyle.
Merhabalar,cevap yazmakta biraz geciktim kusura bakmayın malum hastalıklarla uğraşınca iyi dileklerinize çok teşekkür ediyorum.Ayrıca öyküde çok güzel....Sevgiyle...
Yorum Gönder