Zordur;
Nereden çıktı şimdi bu, emekli ben ve çalışan anne olmak.
Geçmiş geçmişliğinde kalmıyor ki! gelip yerleşiyor bazı anılar beynimin bir köşesine. Güncellikleri itip bir kenara, konmak istiyor en afilli yere.
Bazen bir koku, bazen bir resim, bazen bir söz, bazen bir gün. Geçmişe dönüyorum işte.
Geçmiş geçmişliğinde kalmıyor ki! gelip yerleşiyor bazı anılar beynimin bir köşesine. Güncellikleri itip bir kenara, konmak istiyor en afilli yere.
Bazen bir koku, bazen bir resim, bazen bir söz, bazen bir gün. Geçmişe dönüyorum işte.
Bizim zamanımızda yılın özel günleri bir başka çoşkuyla geçerdi. Sanki daha değerliydi yaşam. Boşvermişlikler yoktu zaman içinde, insanlar daha bir olgun, daha güleryüzlü, daha barışıktı dünyalarınla.
"1 Nisan" şaka günü, tatlı aldatmaca günü. Bugünlerde sadece çocukların, bildik oyunlarından çok başka geldiği için, neredeyse bütün günü şakayla parselledikleri gün. (Prensesimde buna dahil)
Bende "1 Nisan" şakası yapacaktım bloğumda. "Hoşçakalın" diyecektim. Sonra dostlarımı sınamak olacağını düşündüm ve elime yüzüme bulaştırdığım çok eski 1Nisan şakası nasıl beni zorladıysa o hale gelecektim.
80' yıllardı, bir işyerine müracaat etmiş formumu doldurmuştum, ( O zamanlar CV gibi şeyler yok) antetli form, ne sorarsa cevaplıyacaksın. Ne istiyorlarsa yazdım, serde dürüstlük de var, en incesine kadar ayrıntılı.
Görüşmeye çağrıldım; görüşmeyi mali müşavir yapacak. Buyur edildiğim odada dünya tatlısı tonton biri. Sert görünümü altında, yumuşacık bir dost kalp. Sordukça sordu, sordukça sordu. Şu şöylemi? bu böylemi?
" Eeee Nur Hanım, iki küçük çocuğun varmış, nasıl yetişeceksin hem eve hem işe, yardımcın falan varmı?"
" Yok efendim, alıştırdık onları kendi kendilerine bakıyorlar."
" Güzeeel, yani öyle zırt pırt izin falan istemezsin dimi"
" Çok mecbur olmadıkça, hem ben işim konusunda sizlerden daha titizim"
" Güzeeel, peki üçüncü çocuğu düşünüyormusunuz?"
Eee bukadarı da fazlaydı hani, içimdeki yılan başkaldırdı. Esarete mi giriyordum, işe mi?
" Bu çok özel bir soru efendim, ama size söz düşündüğümüz an ilk sizin haberiniz olucak"
Ters tepki bekledim, hayret! daha bir tonton oldu. Sert görünme çabaları da boştu artık ve bir kahkaha.
" Bu çok özel bir soru efendim, ama size söz düşündüğümüz an ilk sizin haberiniz olucak"
Ters tepki bekledim, hayret! daha bir tonton oldu. Sert görünme çabaları da boştu artık ve bir kahkaha.
Bu işimde çok sevilmiş ve hatta şımartılmıştım. Dünya tatlısı bir genel müdür, dünya tatlısı bir mali müşavir, ters mi ters bir patronu hiç umursatmıyordu bana.
Bir yılın üzerinden geçen bir kaç ay ve 1 Nisan, şaka günü.
Haftanın belirli günlerinde belirli saatlerde gelen mali müşavirimizin gününe de denk gelmişti bu gün. Ben bir istifa mektubu yazıp mali müşavirimizin masasına bıraktım. Düşüncemde beni çağırıp sorucak, bende "Üçüncü çocuğumu bekliyorum ve ilk size haber vereceğime söz vermiştim de" diyecektim.
Öğleden sona dahili telefonum çalınca "şimdi" dedim ve açtığımda patronun sekreteri (şimdi asistan deniyor) beni beklediklerini söyledi. Canım arkadaşım, sesi ağlamaklı çıkmıştı.
Patronun odasına girdiğimde, genel müdür ve mali müşavirin de orda olduğunu gördüm. 1 Nisan şakası elime yüzüme bulaşmıştı. Çare yoktu, gereğini yapacaktım, dönüş yok gibi.
Sorgu sual, ben de hık pık ama cevap yok!
Genel Müdür ayağa kalkıp istifa mektubunu eline aldı, evirdi çevirdi. İkiye katladı, olmadı dörde katladı, yine olmadı.
Tekrar açtı, hiç okumamış gibi tekrar okudu ve gözlerimin içine bakarak.
" Ben bunu 1 Nisan şakası olarak kabul ediyorum" dedi ve yırttı.
Ben de içimden bir ohhh çektim ki! Ama işten ayrılma kaygısıyla değil, o anın bitmesiydi sevincim.
" Taslağımda bekleyen bu yazıyı 1 Nisan'da yayım için yazmıştım olmadı.
12 gün geciken 1 nisan yazısının başlığıda bu yüzden değişti."
13 yorum:
Nur ablacim, iyiki o düsündügünü bir nisanda yazmamissin, ne olurdu halimiz:)) Onca yil önce yaptigin saka, bizlerede ders olsun, bazi seyler saka götürmüyor, demek ki:))
Ah Nurcum hayatla şaka olmuyor :)
umarım haytta bize acı şakalar yapmaz..
okurken bir ara nefessiz kaldım, ama sonunu enfes bağlamış genel müdür :)
Sevgiler canımcım.. iyi haftalar.
---Vallahi bende sevgili nunu gibi bir an dondum kaldım:)
Genel müdürünüzden ve 1 Nisan'dan allah razı:))) olsun
sevgilerimle, iyi haftalar diliyorum
Evet bazen hayatla şaka olmuyor gerçekten.Çok samimi dostlara yapılmalı belki şakalar.Ama unutulmaz bir anı olmuş gerçekten.sevgilerim
ve saygılarımı gönderiyorum.
Ava giden avlanır derler ya siz 1 nisan şakası yapayım derken patronunuz size 1 nisan şakası yapmış hoş ve ders çıkarılacak bir öykü teşekkürler.
Sevgilerimle
:))))
Sevgili nurum;
İyi ki 1 nisanda böyle bir şaka yapmadın bizlere yoksa iki gün sonra ben de aynı açıklamayla ayrılırdım belki aranızdan.Artık şakaları algılayışımız mı değişti ne? Gülmeyi unuttuk belki ondandır bu değişiklik diyorum.Genel müdürüne de sana da sevgilerimi gönderiyorum.
Bir solukta okudum canım. Neyseki sonu tatlıya bağlanmış. 1 Nisan şakasının üzücü sonuçlanmadığına sevindim... Senin için unutulmaz bir anı :))
Sevgiler...
:)))
çok büyük bir heyecan olmuş :-)
sevgilerimle
"Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
olur ya...
kalp durur...
akıl unutur...
ben dostlarımı ruhumla severim.
o ne durur, ne de unutur..."
hz. mevlana
Hepinize çok çok teşekkür ederim...
Ay ne kötü, bir de müdür; siz nasıl isterseniz, istifanız kabul edilmiştir deseydi ne olacaktı?
İnsan bir daha şaka yapmaya ve şakanın ş'sini duymaya tövbe eder herhalde:)
Sevgiler.
43 yaşındayım ama gerçekten eskiden Cv falan yoktu. bonservis denirdi en fazla..ne kadar çok şey değişti, hala ne kadar çok özenti var
Yorum Gönder