Perşembe, Temmuz 29, 2010

HER GİDİŞİN BİR DÖNÜŞÜ VARDIR

Bu yaz leyleği havada görmedim ve hatta hiç leylek de görmedim, bütün gördüğüm bol bol uçan martıydı. Bu söylemde martılar leyleğin yerini tutar mı? bilmiyorum ama bir söylemi çürüttüm bu yaz.


Bir sürü tesadüfin bir araya gelmesi sonucu yaz başından beri geziyorum ve yazı bitirene kadar da bu yolda tepe tepe kullanmayı düşünüyorum. Emekliliğin en güzel yanı bu olsa gerek, prangalardan kurtulmak. Gerçi emekli olunca yaşam daralıyor ama yaşarken kalıcı birşeyler bırakabildiysek varsın daralsın.


Çalıştığım yıllarda iki haftalık izin hakkımı üst üste kullanma lüksüne bile sahip değildim, izine çıkmadan tüm işlerimi bitirip günlüğe getirdiğim halde, (tabi ki bu arada günler geçtiği için) döndüğümde beni bekleyen işler yine de boyuma gelirdi. Zaten iki haftalık izni de üst üste vermezlerdi ya!
Bir keresinde iki haftalık iznimi üst üste kullanmak istedim, başladılar sormaya; "nereye gidiyorsun?", "seni nasıl bulabiliriz?", sana ulaşacağımız bir adres varmı?" "Evdeyim, evde dinleneceğim." dediğim de ise "Niye gidiyorsun o zaman, çalış, tatil mesaisi veririz" demezler mi! Vazgeçip, yine bir haftalık izine talim oldum'du.

Kamu personeli değilsin, bankacı değilsin, öğretmen değilsin ki! işçisin işte, fikir de olsa zikir de olsa işçi işte. Özel sektörde patronun iki dudağı arasındadır iznin, çalışma saatlerin, ücretin, kariyerin. Sevilirsin, sayılırsın ama verdiğin iş nisbeti karşılığındadır bunlar. Asla boşluk bırakmaya gelmez, hemen araya sızarlar. Bir tek kolaylığı vardır, beğenmezsen çıkıp gidersin, gidersinde değişen tek şey adres ve isimlerdir. Neyse ki çalışma aşkım çoktu da zorlanmadım bu yolda.

Bu arada eşimde bankacı olduğundan kırkbeş günlük yıllık iznini kullan kullan bir yaz bitiremez de kışa saklardı taşanları. Birlikte tatil hep bir hafta süreyse sınırlı kalırdı.


Neyse efendim, ne diyorduk nerelere geldik.
Emeklilik diyorduk, üçyüzaltmışbeş gün izin, "Unu eleyip eleği asmak" gibi bir şey.
Tatil diyorduk, "dönüp dolaşıp kürkcü dükkanına gelmek" gibi bir şey.


Bende öyle yaptım, Sapanca, İznik, Sapanca'dan sonra şimdi kürkçü dükkanındayım.












Sapanca



lokumumun objektifinden



erkekler kızlar maçı










Sapanca festivali






kırmızı çatı sığınma evim





Hadi anane kalkalım, bisiklete binmek isiyorum.

İznik ve güzel gölü
.....

17 yorum:

icimdeki yolculuk dedi ki...

hoş geldin sefalar getirdin..oh ne güzel olmuşş..

YeMeK vAkTi dedi ki...

martıda leylek yerine geçmiş demekki:))

resimler çok güzel huzur doluu

NzlGl dedi ki...

Sevgili Nur hanım

Allah nazardan saklasın. Bunca yılın koşuşturmasının, çalışıp çabalamasının sonucu bu olmalıydı zaten.
Ne kadar güzel gönlünce hayatı yaşamak. UMarım bizede nasip olur.
Sevdiklerinizle beraber huzurlu, sağlıklı nice günler olsun.
Bu arada eve dönmenize de sevinmemek imkansız . O güzel yazılarınızı özlemiştim.

Kucak dolusu sevgiler

nazlı

gülsen VAROL dedi ki...

Dönüşü olan gidişler yaşamanı ve döndüğünde her şeyi herkesi bıraktığın yerde bulmanı diliyorum sevgili yaşamın kıyısında..
Darısı diğer seyahatlere..

hüznün tadı dedi ki...

Merhaba!Bende bankadan emekliyim ama izin konusunda sizin yaşadıklarınızı aynen yaşadım.Hiç bir iznimi tam kullanmadan emekli oldum.Emeklilik hayatımdan çok memnunum.Ama biraz daha para olsa.Zaman var tamamda oda gerekiyor işte.Olsun yinede mutluyum.Sevgiler...

Unknown dedi ki...

Canımmm hoşgeldin.Benim duygularıma
nasıl tercüman oldun bilemezsin.Ben
de 23 senedir özel sektördeyim işim
çok stresli ve yorucu.Aslında emek
liliğe hak kazandım ama eski iktida
rın sayesinde herkes gibi banada 5 senelik piyango vurdu.Rabbim sağlık
verirse 2 senem kaldı inşallah emek
liliğe.42 yaşındayım ne bir gezme,
ne komşu,dost sohbeti yaşadım.Anca
iş ve ev arası mücadele inşallah emeklilikte Rabbim sağlık verirde bende acısını çıkarırım.Başını ağrıttım:))Harika günler dilerim çok öpüyorum...

A-H dedi ki...

cok ozendim
emeklilige de cok var napicaz...

sufi dedi ki...

Can dostum;
Hoş geldin sefalar getirdin.Bir tarafımız sensiz eksik olsa da dönüp geleceğin kesin olunca pek fazla üzmedik kendimizi.Amaaaa! şöyle bir 10 gün daha geçseydi sen görürdün bizdeki feryadı...İzin konusuna gelince ben de bankacıydım ama hiç hatırlamam öyle bir ay sınırsız izin kullandığımı. Doğumlarda da birbuçuk aydı o zamanlar izinlerimiz hatırlarsan.birbuçuk ay doğum öncesi birbuçuk ay doğum sonrası.Efenin doğumunda sonhaftaya kadar çalıştım hiç değilse kalan günlerimi doğumdan sonraki günlere eklerler diye, havamı almıştım, onu hatırladım şimdi.Tekrar hoşgeldin canım sevgilerimle.

Kızcağızın :) dedi ki...

Bak benim güzel bir fikrim var; akşamları 1 saat bilgisayar senin, blog dostlarınla hasret gidermene, güzel yazılarını yazmana yeter de artar bile, sen en iyisi leylek mi dersin martı mı bilmem, onları yine havada gör, pazartesi kalk gel.:)))

noyumberry dedi ki...

Hoş geldiniz..Yazılarınızı özledik.
Umarım bu gezmeler çok güzel moral depolamanıza yardımcı olmuştur..
Resimler de çok güzel..Yerim ben o tontişi..Allah ağzınızın tadını bozmasın..Sevgiyle kalın..

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Funda'cım,
canım benim hoş da bulduk, çok teşekkür ederim.

Aylin'cim,
martılar leyleğin yerine geçti sayılır dimi, en iyisi ben bu martıları uçarken hep bakayım.
Yorumun için de çok teşekkür ederim.

Nazlı'm,
canım benim, dilerim senin de her şey gönlünce olur. İstemek ve yetinmek huzurun kendisidir derim hep.

Güzel arkadaşım, canım arkadaşım,
dileğin o kadar güzel ki çok teşekkür ederim. Hepimizin olsun bu güzel dilek.

Sevgili Hüznün tadı,
Hoşgeldin, yeni bir dostum daha olduğu için mutlu oldum. Bütün emeklileri topladığımda bir emekli kahvesi açmayı düşünüyorum.
İzin konusunda haklısın bazı bankacılarda aynı zorlukları yaşadılar ve halen yaşıyorlar. Bir konuda da çok çok haklısın, emekli olunca daralan yaşamlar. Ne yapalım demek ki illa bir yerlerden kısmamız gereken kişilerdeniz.

Derya'cım,
canım benim ne demek başımı ağrıtmak, sizleri seve seve okuyor ve arıyorum. Emekliliğe az kalmış neyseki yolu bitirmişsin, galiba beni çok iyi anlamışsın:)))
Yanlız emekli olunca komşu momşu arama canım onlar sadece hayallerde kaldı, iyisimi işte burada konuşup dostlaşalım.

Sevgili A&H
Sakın özenme canım, özenirsen yaşadığın anların tadına varamazsın sen en iyisi doya doya yaşa nasılsa zamanı gelince orayada varacaksın.

Can dostum, canım dostum
Ay! izin yaşama konusunda aynıyız, demek boşa değil sevgimiz. Sorma canım bende ilk doğumda son haftaya kadar çalıştımdı doğum sonrasına eklerim de bebek biraz ele gelir diye aynı senin gibi havamı aldımdı.
hoş bulduk canım yazılarını özledim şimdi vakit okuma zamanı.

Kızcağızım, canımın içi
Biraz evvel camdan gördüm gece mece demeyip martılar vızır vızır uçuyorlar:)))


Tülay'cım,
hoşbulduk canım çok teşekkür ederim, dediğin gibi moral deposu doldu gerçekten. Seni İstanbul'dan görmeden kaçırdığım için üzgünüm. Sanırım bir gün daha olsaydı görüşme imkanımız olurdu.

Hepinize yürekten sevgiler...

öykü dedi ki...

özlettınız

:) hosgeldınız

sevgılerımle

beenmaya dedi ki...

yine
yeni
yeniden
hoş geldin
özledim
:)))

Müge Arıkan dedi ki...

Nurcum canım..eh inşallah İstanbul da da görüşürüz canım, kahve eşliğinde güzel sohbetlere doyulmuyor hatta festival bile unutuluyor:o))sevgilerimle..

Yaşamın kıyısında dedi ki...

ÖYKÜ'M
VE MAYA'M
çok teşekkür ederim canlarım, bende sizleri özledim.

Muge'cim,
evet evet evet doyulmuyor canım ilk fırsatta yine güzel bir yer ve güzel sohbetlerimiz olsun lütfen.

Sevgilerim sizlerle

!!! Şekerperisi !!! dedi ki...

hoşgeldin:))
bende daha dönmedi galiba bakıyım dedim üstteki ve bu postu kaçırmışım şimdi gördüm .. ne güzel gezdiniz enerji ile döndünüz, şimdi bu enerji ile bütün bi kış güzel yazılar bizi bekliyor demek ki
sevgiler saygılar benden...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Tülin,
daha dönmedim, daha doğrusu dönemedim. Sanırım tam anlamıyla okul açıldığında döneceğim. Enerji! evet canım haklısın toplayabildiğim kadar topluyorum, kışa depolanmış gireceğim. Sevgiyle öperim...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...