Pazar, Haziran 05, 2011

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ





1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi.


Bugün ağaç dikmeliydik, bugün toprakla oynamalıydık, bugün çevremizi temizlemek için yeşil alanlara koşmalıydık ammaa yeşilin ve mavinin sonsuz özgürlük olduğunu anlamayan insanların bugünün değerini anlamasını bekleyemeyiz.
Bu gün havanın tüm yutta açık ve güzel olmasından dolayı aileler çevre bayramını kutlamak için değil de piknik yapmak ve çevreyi piknik artıklarıyla kirletmek için koştular parklara, ormanlara.


Bütün ulusların ortak sorunu olan çevre kirlenmesi, doğanın yok olmasının yanısıra sağlığımızı ve gelecek kuşakların yaşam şartlarını tehdit eder hale geldi. Sorumsuzlukla umursamadıklarımızın başında sanayi atıkları, yakıt gazları, plastik ürünler, atık yağlar, çöpler ve atıldığı yerde 100 m2 alanı felç eden piller ile amaçsızca kullanılan baz istasyonları var.


Hani çok güzel ve anlamlı bir söz vardır 'bize bu dünya babamızdan miras kalmadı, biz bu dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık' demişler ya! işte bu söze sahip olmak doğaya sahip olmaktır.
Bu dünya tüm canlıların, canlı demek devam eden yaşam demektir, canlı demek gelecek kuşaklar demektir.


Doğa ve canlı yaşama zarar veren tüm yatırımların durdurulması için 'Anadolu'yu vermeyeceğiz, nehirlerimiz kurumasın' sloganıyla yola çıkan bir grup çevreci kırk gün yürüyerek seslerini duyurmak için Ankara'ya geldiler ve Ankara'nın içine alınmadılar. Siyasi değildi amaçları, provokasyon hiç değildi, istedikleri doğaya sahip çıkılmasına destek aramak gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakabilmekti.

Çevreyi ve doğayı korumak hepimizin vazifesidir, bu çok zor da değildir, doğayı evimiz gibi koruyabilmek ve evimize verdiğimiz önemi doğaya da göstermek, duyarlı olabilmek, en önemliside kendimize saygı duyabilmektir.

Herkese temiz bir çevrede, sağlıklı, mutlu canlılarla dolu bir yaşam dilerim...


10 yorum:

Asuman Yelen dedi ki...

Hepimizin bilinçli olmamız, çevreyi korumamız gerekir. Dünya hepimizin.
Teşekkürler bu bilinçlendiren yazın için Nur' cum
Çevre günün kutlu olsun.
Sevgiler...

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Asuman'cım,
Ne yazık ki bugün gördüğüm çevre kirliliğine katkı beni böyle bir yazı yazmaya yöneltti. Eleştiri yapmayı sevmem hoşgörülü olmaya her zaman dikkat ederim ama illa canlılara yapılan duyarsızlığa tahammülüm yok işte.
Bu dünya hepimizin diye avaz avaz bağırmak istedim olmadı, birkaç satırla kendimi kandırdım bende.
Benden de sevgiler canım.

Sis dedi ki...

Çok cuk oturan bir yazı oldu bu bana. Elime aldığım son kitap 2043 yılında başlayacağı öngörülen; kirlilik ve uzay-güneşdeki değişimler kaynaklı oluşacak asit ve radyasyon yağmurlarını inceliyor.
Daha çok başındayım kitabın ama ilk sayfalara göre sanırsam geriye döndürmek için geç kalınmış.

Tabii her bilim adamını çürüten başka bir bilim adamı veya kuruluş araştırması illa ki çıkıyor ortaya. Yaşayıp göreceğiz.

Duyarlı bir yazı arkadaşım, fikrine sağlık.

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Çevre bilinci çok önemli Nur'cum.
Çok güzel bir yazıydı ve paylaşımdı.
Sevgiler kocaman:))

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Sis'cim,
Dediğin kitaplardan bende okudum birde aralarında geçmişten geleceğe yaşam vardı. Tabi globelleşen dünya kaçınılmaz teknolojiyi getirecektir,bu medeniyetin içinde olmak da herkesin hakkıdır. Bilim adamlarının çalışmalarına bizler olumsuz yönde katkılar sağlıyoruz. Bizler asla sınır tanımayan canlı türündeniz, herşeyin tabiri caizse cılığını çıkarmakta üstümüze yoktur. Yaşamayı çok seven ama yaşama karşı da çok saygısısız.
Paramız varsa gereksiz elk.leri söndürmesini düşünmeyiz, market alışverişlerimizde bedava diye fazla poşet depolarız yani benzerlerini sırala sırala bitmez.
Dün Kanserle savaş derneği bir bildiri yayınladı "cepte bedava paketi sınırlanrırılmalı" diye, niye? şu kadar dakikası bedava diye konuşur konuşuruz, tel.nun haberleşme aracı olduğunu bilmez çevreye ve kendimize yaydığı radyasyonu hiç düşünmeyiz. Fön çektirmekle beynimize aldığımız elk.akımını hiç düşünmeyiz.
Yani daha neler neler işte.
Teşekkür ederim güzel yorumun için sağol arkadaşım.
Kendimize olan saygıyı elde ettiğimizde hem dünyayı hemde geleceği belki kurtarma imkanımız var.

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Özlem'cim,
Gerçekten çok önemli canım benim.
ben de sana teşekkür eder kocaman sevgiler gönderirim.

sibel dedi ki...

dünyayı çocuklarımızdan ödünç alma düşüncesinin amerikan yerlilerinden kaynaklandığı biliniyor. işte bu yüzden bu dönem onlar hakkında okuduklarımdan çok etkilendim. beyaz adam onların elinden topraklarını almak konusunda çok aceleci davranmış ama fikirlerini almak için yüzlerce yıl beklemiş nedense. onlar için doğa ve insan birbirinden farklı unsurlar değil. canlılar ve cansız doğa arasındaki uyum temel felsefeleri. onlar tanrıları wakan-tanka'nın, doğadaki canlı cansız her unsurun içinde olduğuna inanıyorlar. işte yarattığımız bu kargaşanın içinde böyle yalın bir inanış için çoook geç kalmış durumdayız. çok geliştik ve çok yitirdik...

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Nur Ablacığım, ülkemizde çevre ile ilgili her türlü girişim ve eleştiri de bulunanlar siyasi muhalif olarak algılanıyor.Çünkü çevre ile ilgili problemler hiç bir surette ilk öncelik sırasında yer almıyor.İnsanlar yaşadıkları çevreye evlerine gösterdikleri özenin yarısını göstermiş olsalar bile farkı tüm dünyada etki yaratacaktır.

Kucak dolusu sevgilerle!

Ebru dedi ki...

Her iki güzelliğe de başarılar dilerim. Ayrıca sizi de tebrik ederim:)

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Nehir'cim,
çok teşekkür ederim canım.
Ayrıca 'Nehir' çok sevdiğim bir isimdir, her seferinde yazıcam hep unutuyorum:)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...