Salı, Ağustos 09, 2011

TATİLİN AÇILIMI TEMBELLİK (Mİ?)





''Tatil'' denince artık benim de düşündüğüm gerçek dinlenme olmalı diyorum, ''artık'' dememdeki sebep biz emekliler olarak zaten tatildeyiz diye düşünülür ya! yani en azından emekli olmadan önce ''oh emekli olunca 365 gün tatil ne güzel'' diye en önce ben düşünürdüm. Öyle değilmiş, şehrin göbeğinde yine de yaşamın tüm zorlukları çalışıp çalışmamayı pek farkettirmiyormuş...



GEZİ GÜNLÜĞÜ (2)
Bayan pansiyon sahibimiz bizi tüm içtenliğinle karşıladı, sarılıp öpüştük, elleriyle bavullarımızı alıp bizi odamıza yerleştirdi. Oysa üç kere telefonda rezervasyon ve bazı bilgiler için görüşmüştük. Ama karşılama dostluk çok eskiye dayanıyormuş gibiydi. Doğru yere geldiğimize hemen o zaman inandım, sonrasında tanıdıkça köyün gerçek yerlilerinin çok içten ve göründükleri gibi kişiler olduğunu anladım.




















Deniz, bahçe, oda; araları üçer adım olması ve köyün sakinliği tam düşündüğümüz tatil seçeneğiydi. Tatilimizi geçireceğimiz yerin tertemiz ve klimasıyla ferahlamış olması bana en lüks daireden daha değerli geldi. Yerden tavana hem pencere hem kapı vazifesi gören büyük camın önünde uzanan deniz manzarasında sanki denizin içinde gibiydik. Karşımızda dağ ve hatta dağlar, dağlar vardı.




Deniz etrafı dağlarla sarılı olması nedeniyle aynen bir göl manzarasını andırıyor, gizli geçit gibi görünmez bağazı akdenizin sularına açılıyor ama bunu sahilden görme imkanı yok.




















Sadece tepelerde bulunan evler muhteşem boğaz manzarasına hakim. Koy olmasına karşın deniz çok temiz ve berrak, kıyıda denizin en ince kumu ve çakıl tanesi bile görülüyor, daha açıklarında derinlikler mavi berrak su gibi. Balıklar denize girenlerle arkadaş olmuş, ayakların aralarından süzülüyor, kah kaçıyor kah ayaklara dolanıyorlar...


Köyde fazla anahtar,kapı,kilit sorunu yok, bugüne kadar hiç hırsızlık ve kavga olmamış meğer.
Köy bakkalları gelen taticiler için bile fazla değişikliğe uğramamış ama satılacak mallar bir tatilcinin her ihtiyacını karşılayacak şekle dönüşmüş. Köyün içindeki kahve ise sabah çok erken bir saate açıyor ve mis gibi çayını demliyerek müşterisini bekliyor.

Köyün tertemiz havası sayesinde sabah erkenden kalkmak, günü değerlendirme açısından tatili uzatmak gibi düşünerek sabahın erken saatinde köye gazete almaya gitmek ve köy kahvesinde sabahın ilk çayını içmek ikimizide çok mutlu ediyordu. Kahvaltıya kadar denize girip yüzmek sonra dönüp gazete okumak ve hazır bir kahvaltıya oturmak herhalde düşündüğüm tatil şeklinin en güzel tarafıydı. Hele sonrası! kitap, salıncak ve kahve:)

























Tatilimiz çok sıcak bir zamana geldi ve köyde de hava gerçekten çok sıcaktı ama havasında nem bulunmayan bu güzel köyde, evdeyken elimden eksik etmediğim kağıt havluma hiç ihtiyacım olmadı. Yine de öğlen sıcaklarını ikindi deniz zamanına kadar serin odamızda biraz uyku biraz kitap ile verandada (çok yorularak kendimiz yaptığımız:) kahve ile geçirdik...
























Selimiye köyünün sahili boydan boya pansiyon, apart, motel görümünde olsada hiç yüksek bina yok. Tüm pansiyonların yada apartların denizle aralarında sadece bol ağaçlı bahçeleri var. Ağaç altında otururken canın deniz istese yüz gel yine otur:))





Bütün gün köyün içinde ve sahilinde gravatıyla gezinen muhtarı olan, sahilindeki ilkokulunu yazın öğretmenlere tatil kampı yapan bu köye yürekten talibim ben...




16 yorum:

sünter dedi ki...

Insanin tatili tam da hayal ettigi gibi gecmesi harika bir sey. Bu yüzden coook sevindim senin adina.
Fotograflardan gördügüm kadariyla da harika bir yermis zaten. Sende öyle güzel anlatmissin ki sanki bizzat yasamis gibi hissettim bir an:)

NzlGl dedi ki...

Zamanını bilmiyorum ama bir gün gitmek için can atıyorum bu köye.....
sevgilerimle

Çınar dedi ki...

Off ben çok sevdim bu köyü :) Yeni döndüm tatilden ama Selimiye'ye gitmek istiyorum hemen :))

Asuman Yelen dedi ki...

Fotoğraflar herşeyi anlatmaya yetiyor zaten. Kaldığınız yer, gündelik hayat da huzur içinde keyifle geçmiş besbelli. Hastalıklar, sıkıntılardan sonra ne iyi gelmiştir sana ve eşine Nur' cum.
İyi ki bulmuşsun ve gitmişsin.

beenmaya dedi ki...

darısı haftaya benim başıma :))

tutsak dedi ki...

8 senemi Marmariste müzisyenlik yaparak geçirdiğim için çevresini çok iyi bildiğimi zannediyordum ama o kadar zaman boyunca Selimiyeye gitmemiş olmama hayıflanıyorum anlattıklarınızı okudukça. Gerçi Turunç, Kumlubük, İçmeler de güzel yerler ancak köy havasını yitirmemiş olması Selimiye yi daha bir güzelleştiriyor sanırım
Sevgiler

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sünter'cim,
gerçekten düşündüğünü yaşayabilme her zaman olmuyor. Her yıl biryerlere gideriz eh tatil işte olu ama bu gerçekten tam dinlenceydi canım.

Nazlı'm
git canım git inşallah zamanı gelmiştir:)

Çınar'cım,
Emin ol abartmıyorum, gerçekten gidilesi yer, bilmiyorum belkide bana öyle geliyor:)

Asuman'cım,
aynen dediğin gibi arkadaşım ikimize de zor geçen bir aydan sonra çok iyi geldi.

Maya'm,
az kalmış, iyi tatiller canım.

Sevgili Tutsak,
Marmaris son 10 yılda tatil beldeliğini bitirdi sanırım şimdi köylerine hücum var. Ve Selimiye köyü de bulumduğumuz sürede Amerikalıların işgaline uğramış durumda idi. Yer satın almak için emlakçılarla çay bahçesinde pazarlıklarına şahit olduk.
Yazık olur ama insanoğlu bakir yer bırakmamak için vargücünle mücaadele ediyor sanki.

Sevgilerimle...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Nur'cum sana yorum yazmıştım almadın mı?

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Özlem'cim,
tatil yazısına doyamadım ki yazdıkça yazıyorum. Bir evvelki yazının yorumunu aldım bunu almadım:))
Ama senin varlığın benim için en güzel yorum canım.

Güngör Ekinci Saglik dedi ki...

2 yıldır tatil yapmıyorum. Bayıldım bu köye bayıldım. sevgiler.

noyumberry dedi ki...

Valla o kadar güzel anlatmışsınız ki tası tarağı toplayıp oraya taşınasım geldi..Buranın tatili çok az şimdiden denize giremiyoruz havalar soğudu..
Havalar ısınınca da deniz mevsimi geçiyor..Orada güzel günler geçirdiğiniz ve memnun kaldığınız yazılarınıza yansımış..Mutlu tatiller diliyorum size ve eşinize..Sevgiler:)

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Güngör,
Gençlik canım, işte bazen tatil imkanı olmuyor:)) Emekli olunca günler hep tatil zaten. Köye gelince gerçekten bayılacak bir yer...

Tülay'cım,
Sen tatil beldesinde yaşıyorsun ama dediğin gibi zamanı kısıtlı di mi?
Gel tası tarağı toplayıp hepbirlikte 9 ay sıcak olan illere göçelim:))


Üstünüze afiyet biraz yaz nezlesi gibi birşey olduğumdan, başım ekrana ters düştü de güzel yorumlarınıza geç cevap verdim.
Sevgiler...

Sis dedi ki...

Çook güzel ve de çook sakin bir yer mi burası?
tek bir sorum var. Denizdeki yosun konusunda. Yosunlar uzun uzun ve sert ağaç gibimiymiş orada? Eğer öyleyse bayram tatilinde kaçamayacağım da oraya. Ben sevmem diyen oldu da öyle yosunu.

Salıncak-kitap bitirdi beni:)

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Sevgili Sish,
gerçekten sakin ve çok güzel bir yer. Yosun konusunda bir şey söyleyemeyeceğim, çünkü benim girdiğim çeşitli yerlerde yosun yoktu. Bir kaç değişik yerlerde denize girdik. Fotoğrafını koyduğum yerin kıyısı (ki çok kıyı,yani bacak hizasını geçmeyen orada ara ara yosunlar vardı)
iskele yapmışlardı, iskeleden girdik denize ve yine boyu geçmeyen bir yer ve kum vardı. Amma çoğu yer berrak bir deniz ve çakıllı. Yani anlayacağın kum ve plajı yok, sadece çakıllı bir deniz. Git derim ve hatta benim yerime de git:))
memnun kalacağından eminim. Aslında daha yazmak ve fotoğraflamak istiyordum hasta oldum, hiç keyfim kalmadı.
Gecesi ise bir başka güzel kıyıdaki çay bahçesi ve ışıl ışıl tasarım standları, balık restoranları. Yani biz çok zevk aldık çünkü bildik tatil beldelerinden uzak köy havası soluduk bu da bizi mutlu etti.
Ama bir sorun var:) belki yaş olarak bize çok cazip geldi mi dersin?
Sevgiler ve gidersen dağlarıma selamlar.

Adsız dedi ki...

Ben bu sene tatile gidemedim Nur ablacım ama sizin sayenizde gitmiş kadar oldum.Kendim gitmiş kadar sevindim.Aklımda olacak burası.Marmaris'i merak ediyorum.Fotoğraflar ve anlatımınız harika.sevgilerimle.

Unknown dedi ki...

4 yazdir tatilimizin hemen hemen tamamini (6 hafta) Selimiye`de geciriyoruz... Cok kiymetli bir arkadasim, Istanbul`da evini kapatip, oraya yerlesti,,, onun sayesinde tanidim Selimiye`yi ve kismet oldukca da gidecegim... Yazinizda orayi hele de muhtar beyi öyle güzel anlatmissiniz ki... Kaleminize saglik... Belli mi olur, belki seneye orada karsilasabiliriz bile...::))

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...