Konumuz kitap ve mim. Sevgili Özlem beni bu konuda sobelemiş. Beni hatırlamış olmasından dolayı çok teşekkür ederim, sanırım cevaplamam biraz geç oldu, bunun içinde ayrıca özür dilerim...
Bu mim derki;"Kitaplığınızın karşına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin. Şimdi gözlerinizi açın. Bir kitap seçmiş durumdasınız. O kitabı satın aldığınız ya da hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın. Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu! 55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın. Daha sonra siz de arkadaşlarınızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.
Kuralları:
- Mimlenenler mimi cevaplamak zorundadırlar, mim bozulamaz.
- Mimin bozulması teklif dahi edilemez.
- Mim yalnızca 3 kişiye gönderilebilir.
- Karşılıklı mimlemeler yasaktır.
- Mim, her bir blog için sadece bir kez cevaplanabilir.
- Mim kurallarının ilk 6 maddesi değiştirilemez."
Kitap bizde, "üç ev bir ev" yada " bir ev üç ev gibi" değişkendir. Gelenler, gidenler, gelip de okunma sırasını bekleyenler, okunması bittiği halde yatıya kalanlar, gittiği yeri benimseyenler gibi.
Bende mim'i okur okumaz hemen bilgisayarın arkasında, bir yıl içinde ufak bir kitaplık haline dönüşen kitaplara yöneldim. Gözlerimi kapayıp bir iki kez gezdirdim kitapların üzerinde parmaklarımı ama bu arada derin bir nefes almayı unuttum sanırım. Çünkü gözümü açtığımda parmaklarım okumadığım bir kitabın üzerinde duruyordu. Onun için bu kitap konusunda çok açıklayıcı bir yorum yapamayacağım, üzgünüm.
Kitabın adı "Filler İçin Su" yazarı Sara Gruen.
Kitap büyük kızıma ait, yani o almıştı. Sanırım 2008 yılının son aylarıydı. "Limon ağacı" ve "Elveda Kızlar Ülkesi" kitapları ile birlikte, tesadüfen benimde kızımda olduğum bir sırada kargoyla gelmişti. İdefix kitabevinden internet üzerinden alınmıştı.
Limon Ağacı ve Elveda Kızlar Ülkesi okuma sırasını savmışlardı ama nedense bu kitap okuma sırasındaki yerini birsürü başka kitaplara bırakmıştı. Sanki ben burdayım der gibi parmaklarıma bulaştı işte. Demek ki sırası gelmiş...
Kitap arka kapağı açıklamasında şöyle der."Büyük Buhran dönemindeki sirkleri anlatan renkli, doludizgin, müthiş bir hikaye. İyi adamlar, kötü adamlar, aşk, vahşi hayvanlar... Birinci sayfadan itibaren sizi içine alacak."
55. sayfasından bir pragraf;
"Aralıktan içeri bakıyorum, Çadır inanılmaz büyük, tavanı gökyüzüne değecek gibi ve farklı köşelerden yükselen, dimdik sırıklar tarafından destekleniyor. Branda bezi çok gergin ve yarı şeffaf gibi-kumaşından ve bağlantı yerlerinden içeri sızan güneş ışınları dünyanın en büyük şekerci tezgahını aydınlatıyor. Pırıl pırıl bir ışığın altında, sparna, kraker ve frigo reklamı yapan afişler arasında, vahşi hayvanların çadırı capcanlı."
Şimdi mim'in öbür kuralına geçelim ve üç kişiyi mimleyelim ve kolay gelsin diyelim.
Bu mim derki;"Kitaplığınızın karşına geçin. Gözlerinizi kapatın. Derin bir nefes alın. Elinizi kitapların üzerinde gezdirin ve birini seçin. Şimdi gözlerinizi açın. Bir kitap seçmiş durumdasınız. O kitabı satın aldığınız ya da hediye gelmişte olabilir anı hatırlamaya çalışın. İlk kez okuduğunuzda neler düşünmüştünüz, hatırlayın. Şimdi sayfaları şöyle hızlıca bir dolanın ki, kitabın kokusu burnunuza gelsin. Evet, ne güzel bir koku bu! 55. sayfayı bulun. Sayfayı tekrar okuyun. Sayfadan bir paragraf seçin ve mim konusu olarak bunu blogunuza yazın. Daha sonra siz de arkadaşlarınızdan üç tanesine cevaplaması için gönderin.
Kuralları:
- Mimlenenler mimi cevaplamak zorundadırlar, mim bozulamaz.
- Mimin bozulması teklif dahi edilemez.
- Mim yalnızca 3 kişiye gönderilebilir.
- Karşılıklı mimlemeler yasaktır.
- Mim, her bir blog için sadece bir kez cevaplanabilir.
- Mim kurallarının ilk 6 maddesi değiştirilemez."
Kitap bizde, "üç ev bir ev" yada " bir ev üç ev gibi" değişkendir. Gelenler, gidenler, gelip de okunma sırasını bekleyenler, okunması bittiği halde yatıya kalanlar, gittiği yeri benimseyenler gibi.
Bende mim'i okur okumaz hemen bilgisayarın arkasında, bir yıl içinde ufak bir kitaplık haline dönüşen kitaplara yöneldim. Gözlerimi kapayıp bir iki kez gezdirdim kitapların üzerinde parmaklarımı ama bu arada derin bir nefes almayı unuttum sanırım. Çünkü gözümü açtığımda parmaklarım okumadığım bir kitabın üzerinde duruyordu. Onun için bu kitap konusunda çok açıklayıcı bir yorum yapamayacağım, üzgünüm.
Kitabın adı "Filler İçin Su" yazarı Sara Gruen.
Kitap büyük kızıma ait, yani o almıştı. Sanırım 2008 yılının son aylarıydı. "Limon ağacı" ve "Elveda Kızlar Ülkesi" kitapları ile birlikte, tesadüfen benimde kızımda olduğum bir sırada kargoyla gelmişti. İdefix kitabevinden internet üzerinden alınmıştı.
Limon Ağacı ve Elveda Kızlar Ülkesi okuma sırasını savmışlardı ama nedense bu kitap okuma sırasındaki yerini birsürü başka kitaplara bırakmıştı. Sanki ben burdayım der gibi parmaklarıma bulaştı işte. Demek ki sırası gelmiş...
Kitap arka kapağı açıklamasında şöyle der."Büyük Buhran dönemindeki sirkleri anlatan renkli, doludizgin, müthiş bir hikaye. İyi adamlar, kötü adamlar, aşk, vahşi hayvanlar... Birinci sayfadan itibaren sizi içine alacak."
55. sayfasından bir pragraf;
"Aralıktan içeri bakıyorum, Çadır inanılmaz büyük, tavanı gökyüzüne değecek gibi ve farklı köşelerden yükselen, dimdik sırıklar tarafından destekleniyor. Branda bezi çok gergin ve yarı şeffaf gibi-kumaşından ve bağlantı yerlerinden içeri sızan güneş ışınları dünyanın en büyük şekerci tezgahını aydınlatıyor. Pırıl pırıl bir ışığın altında, sparna, kraker ve frigo reklamı yapan afişler arasında, vahşi hayvanların çadırı capcanlı."
Şimdi mim'in öbür kuralına geçelim ve üç kişiyi mimleyelim ve kolay gelsin diyelim.
Sevgilerimle...
14 yorum:
Canıım, mim için teşekkürler ama ben bunu cevaplamıştım. Kural gereği bir kez cevaplanması gerekiyormuş. Ben yasalara saygılı kadınım:)))
Çok sevgiler yolluyorum...
Bende güya aradım, acaba diye:)) yakın bir tarihte bulamadığım için!!
Herneyse ben vazifemi yaptım sayılır:))
Çok teşekkür ederim canım.
Teşekkürler mim için. Gerçi ben bu kadar sıkı kurallara gelemiyorum ama; cevaplayacağımdan ve kurallara da bir formül bulacağımdan eminim :)
Sevgili Sish,
Haklısın da bende bazen zorlanıyorum ama dostların tarafından hatırlanmak adına cevaplamaya çalışıyorum, kendimce:))
Teşekkür ederim ve iyi geceler...
Bazı mim'lerin zor olduğunu düşünmekle birlikte, aynı mim'i biz de cevapladık. Söz konusu kitap olunca daha cazip ve tanıtıcı bir durum ortaya çıkıyor. Torunlar ve Ailenizle iyi pazarlar dilerim. Sevgilerimle..
İlk fırsat bulduğumda zevkle cevaplayacağım mim konusunu. Teşekkürler canım.
Sevgiler
Aşkolsun anneciğim, ne zamandır Geveze Kalem'e bir şeyler yazmamıştım, bahanem olurdu, beni mimleseydin ya?:))
Neyse, bir dahakine artık.:P
Jivago,
Haklısın kitap olması mimi biraz kolaylaştırıyor, çantanda neler var denince o çok zor işte.
Teşekkürler sanada iyi bir hafta dilerim.
Çınar'cım,
ben teşekkür ederim canım, kolay gelsin:))
Yavrusu
Direk olmadı endireke ne dersin:))
Sevgiler...
Merhaba,
ben sevdim bu mimi!
gözünüzü açtığınızda dokunduğunuz
bir kitap değil,evladınız,eşiniz bir dost ya da arkadşınız
benim mimimde böyle oldu.yanii zamana dokunduk, sevgiyle
Nur'cum çok teşekkürler.
Kitabı da ekledim listeme:)
Sevgilerimle:)
Merhabalar sevgili arkadaşım, her ne kadar çok yorum bırakamasamda Bloğunda bir çok şeyi çok severek takip ediyorum, özellikle işlerimin yoğunluğundan kaynaklanıyor zamanım yetmiyor..29 Ekim Cumhuriyet bayramı, 10 kasım ve Turgut Özakman'ın kitabıyla ilgili yazılarına çok teşekkür ederim.. Çocuklarına bayıldım ,onları neyle besliyotrsun öyle ,binkere maşallah diyorum.. yanımda olsalardı onları hamur gibi yoğururdum vallahi.. Görüşmek üzere kocaman sevgiler ve miniklere öpücükler..
Sevgili Balkahve,
bende kitap konusu olunca mime bile razı oluyorum.Yorum bırakmasamda senin de mimini okudumdu ve çok hoşuma gitmişti.
Dokunduğumuz geçmişte bir an olması da çok güzel.
Özlem'cim
Beni hatırladığın için ben teşekkür ederim canım.
Şükran'cım,
Yemeye doyulmayacak blogun çok güzel, bende bunu söyleyeyim canım.
Güzel yorumun için çok teşekkür ederim.
Aaaaah o güzeller benim çocuklarım değil torunlarım, ayni ben o günleri çoktan atlatmış ama şu anda torunlarına bakmakla mükellef bir ananeyim.
Sevgilerimle...
bu mimi kim başlattı bilmiyorum ama çok hoşuma gitti :)
Hoşgeldin Tuğçe
çok teşekkür ederim, gerçekten güzel ve yararlı bir mim, keşke bütün mimler böyle olsa:))
Sevgiler...
Yorum Gönder